6 Aralık 2012 Perşembe

22/11/63 - Stephen King

Uzun zamandır Stephen King'in kitaplarını okumuyordum. Hepsi buradada başka bir alışverişim esnasında gördüm bu kitabını ve hemen ısmarlamıştım. Elimde başka kitaplar olduğu için anca fırsat geldi bunu okumaya. Gerçi buna da kitap değil ansiklopedi desek daha iyi olur. Benim kitap okumayı hiç sevmeyen öğrencilerim 815 sayfalık kitabı elimde görünce, "hocam benim ömrüm yetmez bu kitabı bitirmeye" diye kendileriyle ilgili acı gerçeği ortaya koyuverdiler...

Neyse gelelim kitabımıza. Çok  sürükleyiciydi, tam Stephen King'in tarzına uygun. Gerilim türünde değil ama elinizden bırakmadan bitirmek isteyeceğiniz türden bir kitap.
Kitabın konusu şöyle : 2011 yılında yaşayan Jake Epping isimli öğretmen öğle yemeklerinde devamlı Al'ın yeri isimli yere takılıp karnını doyurmakta. Bir gün bu mekanın sahibi Jake'i okuldan arayarak dükkana gelmesini istiyor. Jake biraz zoraki olsa da gidiyor ve daha bir gün önce görmüş olduğu Al'ın haline inanamıyor. Kanser olmuş durumda ve çok zayıflamış, devamlı öksürüyor, nefes bile almakta zorluk çekiyor. Jake 1 günde bu değişimin nasıl gerçekleştiğine anlam veremiyor, ama Al kitabın da asıl konusu olan durumdan bahsediyor. Geçmişe yolculuk....

Geçmişe açılan bir delik var Al'ın dükkanının arkasında ve oraya adım attığı anda kendini bir anda 1958'te buluyor. Jake'e hastalandığım için ben beceremedim ama senin geçmişe gitmeni ve Kennedy'nin suikastını engellemeni istiyorum diyor. Gerisi kitapta...

Kitabın kapağında 23 Kasım'da Kennedy'nin suikastından sonra yayınlanan gazete manşeti yer alıyor. Arka kapağında ise Kennedy suikasttan kurtulsaydı olması muhtemel bir gazete manşeti. Çok hoşuma gitti kitabın kapakları bu şekilde...

                                     
Bu resimde görünen Kennedy suikastını gerçekleştiren Lee Oswald ve karısı Marina'yla kızı June. Kitabı okurken Oswald'ı aklımda esmer, kaslı, yapılı biri olarak canlandırmıştım, fotoğrafını görünce hayal kırıklığına uğradım :))

6o'lı yıllarda Amerika'da siyah - beyaz farkı çok barizmiş. Örneğin tuvaletler bile 3'e ayrılırmış. Kadınlar, erkekler ve zenciler diye. Bir kaç yerde de şöyle tanımlamalara rastladım, paylaşmak istedim. 

Zencilere farklı bir ten rengi ve farklı yetenekler vererek onları bugünkü konumlarına yerleştiren Tanrı'nın ta kendisi...  

Sence zenci öğrenciler okumaya yazmaya ve matematiğe doğuştan kendilerinden daha yetenekli olan beyaz öğrencilerle aynı okullara gitmek istiyorlar mı?

Velhasıl bana kalırsa bu kitap alınır , bir çırpıda okunur... Tabi bu tarz kitapları seviyorsanız...

2 yorum:

  1. Çok ilginç bir konusu var.Zencileri geçen gün ben de düşündüm durup dururken;Allah onları farklı ve özel yetenek sahibi yaratmış bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitapta da özel diyor ama aksi yönde. Hatta 60'lardeyken birine 2011 deki başkan zenci diyor Jake, o da şaşkınlıktan bayılacak gibi oluyor. Aradaki fark bu kadar açık yani...

      Sil

İşte ben...

Fotoğrafım
İstanbul, Türkiye
Benden merhaba.. 30 yaşlarında okumayı, gezmeyi, eğlenmeyi seven bir öğretmenim. Bir de 3,5 yaşında hayatımın Öykü'süne sahibim. Blogumda güzel vakit geçirmeniz dileğiyle...