30 Eylül 2012 Pazar

Güzel bir hafta sonu...

Seda'cım ve Yeşim'imle bu haftasonu için randevulaştık. Ya Adalar'a gidecektik, ya da Ortaköy'e kumpir yemeye. Ama Mehmet biraz rahatsız olduğu için evde buluşalım dedik ve Seda'lara gittik. Tabi Ümraniye'den Bağcılar'a gitmek o kadar da kısa sürmedi. 

Vapura bindik, deniz anaları gördük. Tramvaya bindik, uzun bir yolculuk yaptık, kılıktan kılığa girdik :))





Yeri geldi koşa koşa gittik Seda teyzemize...



Sonunda Sedoş'la Mehmetimize kavuştuk ve kahvaltımıza :))


Gün bitiminde Kurban Bayramı tatilinde tekrar görüşmek üzere vedalaştık :((


27 Eylül 2012 Perşembe

Örgüden kelebek magnetlerim...

Bir blogda dün rastladım bu magnetlere. Ve bugün elimdeki iplerle hemen 2 tane yaptım, çok da beğendim. Sizce de sevimli olmamış mı?

Nasıl yapıldığını merak ediyorsanız iğne oyalarım ve hobilerimin blogunu muhakkak ziyaret edin derim...


Keçe ayraç ve magnetim...

Kitaplaşma etkinliğinde eşleştiğim Ceyda için hazırladığım keçeden kitap ayracım ve magnetim. 
Bu çam ağacı ayraç çok hoşuma gitti...Çok cıvıl cıvıl göründü gözüme...


Elma magnet de hoşuma gitti, ama bi kusuru var ki yaprakları...Bir miktar yamuk duruyor sanki :))


26 Eylül 2012 Çarşamba

:((

İzmir'de öğrencisi tarafından bıçaklanan Sevilay Durukan isimli öğretmenimiz hayatını kaybetmiştir. Kendisine Allah'tan rahmet, sevdiklerine sabır diliyorum. Bundan sonra 2 çocuğu için hayat nasıl devam eder hiç düşünmek bile istemiyorum. 

Televizyonlarda hala şiddete devam edin siz!... Bunun sorumluları olanlar bilirim ki Allah'ımın adaleti çok büyüktür. 

Kitaplaştım ama ben !..

Fıstıklı Tombi Darla'nın yaptığı kitaplaşma etkinliğine katılmıştım ve amphitrite ile eşleştik. Mailleşerek birbirimizin iletişim bilgilerini aldık ve onun paketi bana pazartesi benim paketim de ona dün ulaştı. 

Paketim ben okuldayken gelmiş ve eşim almış, hemen haber verdi bana. Sakın açma, hediye paketimi kendim açmak istiyorum dedim :))

Sevgili Ceyda, çok güzel bir paket halinde göndermiş hediyelerimi.. 


Bütün hediyelerimi tek tek paketleyip bi de not yazmış ki üstlerine. Çok şık olmuş çoookkkk...


Paketimde neler yok ki.... Hem beni, hem Öykü'yü hatta eşimi bile düşünmüş :)) 


Psikoanalist zaten benim istediğim kitaptı, o bir de "Bir Gün" isimli kitabı eklemiş paketine. (elimdeki kitapları bitirir bitirmez bunlara başlamak için sabırsızlanıyorum )
Öykü'mün fotoğraflarını içine koyup dolabıma asmam için 2 tane çerçeve magnet, (Gerçekten çok sevimliler, şimdi dolabımda boş olarak yerini aldı, en kısa zamanda içlerini doldurucam)
Öykü'm için boya kalemleri ve boyama kitabı, ( Öykü görür görmez başladı bile boya yapmaya)
Notlarım unutulmasın diye not kağıtlı magnet, (Dolabımda eksikliklerimi yazmam için yerini aldı bile)
Bozuk paralarımı koymam için bir bozuk para çantası, ( Çok beğendim canım bu hediyeyi, beni düşünerek alman da daha da anlamlaştırdı zaten )
Tüm ailem için birer metro, (Paket açıldıktan yaklaşık 10 dk sonra mideye indi)
Eşimle bana neskafe, Öykü'müze de bir nesquik...(Bunlar da hüpletildi bile mideye:))

Çok çok çok teşekkür ederim paketinin güzelliği için... Kalbinin güzelliğini hediyelerine yansıtmışsın belli ki!..

Kitap kulem...

Arada bloglarda görüyorum, ee ben de artık kendi kulemi yayınlayayım dedim. Geçen gün hepsiburadadan alışveriş yapınca, hemen kendime de 4 5 kitap ekleyiverdim :)) Bi de sevgili amphitrite'yle kitaplaştık ve sağolsun 2 güzel kitabı da eklendi kuleme... İlk olarak kış bahçesine başladım. Sonra sırasıyla bir çırpıda okuyup bitiricem inşallah hepsini :))

25 Eylül 2012 Salı

Keçe parmak kukla...

Bu sefer keçeleri Öyküm için kestim, diktim, süsledim :)) Ve ortaya bu parmak kuklalar çıktı. Aslında 3-5 tane daha yapacaktım ama bu sefer Öykü pek rahat bırakmadığı için beni yarıda bıraktım. Devamı gelecek yani :)) 
Kuklaları hazır hale getirdiğimden beri parmağından çıkarmadı kızçem yeni kuklalarını...

Arı Kovanına Çomak Sokan Kız - Stieg Larsson

Ve millenium serisi son bulur. Bu üçlemenin ilk 2 kitabını daha

hızlı okumama ve 3. kitabın daha heyecanlı olmasına rağmen bir

türlü sonunu getiremiyordum. Dün akşam seriyi tamamlamış

bulunmaktayım.

3. kitabın bitmesiyle Lisbeth Salander, Erica Berger, Mikael

Blomkvist'te hayatımdan çıktı. Halbuki 1 aya yakın zamandır

onlarla yatıp , onlarla kalkıyordum :)) Bu sabah elime yeni bir

kitap aldığımda da bi an eski karakterleri düşünmem bundandır

herhalde :)) Akşama filmini izledikten sonra millenium serisine

son noktayı koyarım artık...

24 Eylül 2012 Pazartesi

Hobi alışverişim :))

İçimden dur durak bilmeyen yeni şeyler üretme hevesi var. Hayırdır inşallah, bu yaşıma kadar hiç böyle olmamıştı :)) Belki de vakitsizlikten, belki de başka şeylere öncelik vermemden, belki de tembellikten. Ama şimdi uğraşlarım acemice de olsa çok hoşuma gidiyor. Bugün dışarı çıkmıştım, bi kaç eksiğim vardı. Dönüşte poşetimde bunlar da vardı :))


4 adet makine ipi yumağı. Öykü'mün battaniyesinin devamı için. Ama pembe renkli olan yünün kodu eskisiyle aynı olmasına rağmen farklı parti üretimi olduğu için  bi ton açık kaldı. Üzüldüm bu duruma, en kısa zamanda gidip bu iplerden 3er tane daha alıcam ki, diğerlerinde de aynı sorunu yaşamayayım. 

Bir adet hayalet ip aldım. Malum keçe çalışmalarım devam ediyor, onda lazım olur diye :))

Veeee dekopaj için bir adet resim şablonu, tutkal, porselenleştirici, antikleştirme cilası ve fırça aldım. Amacım  sehpalarıma dekopaj uygulamak. Ama öncesinde biraz tecrübe kazanayım, bugün eşimle ayakkabı kutusunda denedik. Güzel olursa yarın beyaz bir abajurum var onda deniycem, sonra da sehpalarımda :))

23 Eylül 2012 Pazar

Romantik Komedi

Romantik Komedi filmlerini izlemeyi çok severim. Bu da bizden bir romantik komedi. Adı üstünde zaten....

Film sinemalarda gösterileli uzun zaman olsa da ben anca bugün izledim. Çok da beğendim.Vakit geçirmek için güzel bi film olmuş. Eğlenceli, zihin yormayan. Zaten dediğim gibi bu tür filmleri severim ben...

Filmde en çok Sinem Kobal'ı beğendim. Eğlenceli, cıvıl cıvıl, kıpır kıpır bi karakter. Sevgili edinmedeki taktikleri görülmeye değer, hee bi de karaoke sahnesi var ki... ( Normalde çok beğenmesem de oyunculuğunu buradaki karakter sevimli olmuş. )

Gürgen Öz ve Engin Altan de hoşuma giden karakterlerden... Ayrıca Engin Altan epeyi de bi karizmatikti film boyunca...


Cemal Hünal'ı oldum olası sevemedim. Bu filmde de hoşuma gitmedi. Sedef avcı ise arada sempatik olsa da  biraz kazulet gibi görünüyor bazı sahnelerde..











Burcu Kara için nötrüm bir zamanlar Yavuz Bingöl'le çıktığını bildiğimden beri :))

Öylesi böylesi vaktiniz varsa, biraz eğlenelim diyorsanız izlenebilecek bi film. Beklentiyi yüksek tutmamak lazım...

22 Eylül 2012 Cumartesi

Öykü büyüyor yaaaaa....

Öykü'mün büyüdüğüne bugün bir kez daha şahit oldum. Artık kendi başına yap-boz yapabiliyor ve bundan çok zevk alıyor. Bu yap-bozu elimize almayalı herhalde 1 ay olmuştu, başka  yap-bozlar yapıyordu. Dün annemlere giderken bunu verdim yanına, bugün akşam bi de baktım ne göreyim. Oturuyor, önüne de alıyor  yap-bozunu, bir bir yerleştiriyor yerine...Şimdi önüne pamuk prensesli başka bi tane koydum. Bakalım onu da yapabilecek mi:))



 Hiç zorlanmadan bunu da yaptı.. Gece gece sevinçlere boğdu beni kuzum. Demek ki kızım artık  yap-boz dönemine geçmiş bulunmakta,bana düşen de çeşit çeşit  yap-boz alıp kızımın eğlenmesini, öğrenmesini sağlamak :))

21 Eylül 2012 Cuma

Keçe Baykuş Magnet...

Bu da baykuş magnetim. Az önce hazırlayıp buzdolabına taktım bile :)) Biraz daha vaktim olsa daha
 özen göstericem ama bunları meydana çıkarmak bile yeterli geliyor şimdilik :))


Buzdolabımın son hali... Başka ıvır zıvır hiç bi şey koymadım üstünde. Sırf keçeler kalsın diye :))


Havalar soğudu mu yoksa hala sıcak mı?

Tam olarak bu durumdayım, gece  yatağa yatıyorum serin serin, önce hoşuma gidiyo,1-2 dakika sonra pikeyi aramaya başlıyor ellerim :))
Kaç gündür hırka alıyordum yanıma, bugün taşımayayım dedim, dışarıda şakır şakır yağmur var :))
Mevsim geçişlerini sevmiyorum :(( Ne olacağı belli olsun di mi ama :))

19 Eylül 2012 Çarşamba

Keçe Penguen Magnetler

Bu magnetler için made by Ömer Demir diyebiliriz :) Çekil kenara da biraz da ben marifetlerimi göstereyim dedi, aldı keçeleri elimden .. Ve bu güzel penguenleri meydana getirdi :))Çok çok beğendim, hemen buzdolabına taktık :)


Keçe Kitap Ayracı

El emeği göz nuru hediyelerime bi tanesi daha eklendi. Az önce hazırladım, hemen teslim ettim:) Biraz

sade oldu ama Fatoş da yanımdaydı ve böyle beğendiğini söyledi :))

Ayracın mantığını çok beğendim, bi tane de kendime yapmalıyım...


Bu arada uğraşırken farkettim ki kalıpsız kalp çizemiyorum. Bi resim öğretmeni bulup bi kaç tane büyük kalıp yaptırmam lazım :))

17 Eylül 2012 Pazartesi

Karpuz Keçe Magnetler...

Bunlar da fırından yeni çıktı, karpuz keçelerim. Öykü çok da müsade etmediği için ve ben acemi olduğum için mükemmel olmuyorlar ama bence çok şirinler :))


Diğer uğurböceği magnetim ve karpuz dilimlerim buzdolabımda yanyanalar. Tamamen keçeyle doldurmayı düşünüyorum dolabımı :))


16 Eylül 2012 Pazar

Yeni kitap ayraçlarım :)

Malum elimde hala keçeler var ve ben genelde kitap ayracı yapıyorum bunlardan, tabi gören de istiyor hemen :) Sonuçta çok profesyonel olmasa da herkese özel yaptığım için güzel ve özel hediye oluyor bence de.. 
Bu kelebeği Vildan'ım için yapmıştım ama alır almaz "aaa, bendeki şansa da bak , sarıyı hiç sevmem" demesin mi:)) Hemen geri aldım, başka bi tane yapıcam ona. Sevdiği renklerden :))


Alltaki ayracı da Nurdan'ım için yaptım. Canım arkadaşımın tayini çıktı ve gidiyor bizim okuldan. 5 yıldır en iyi arkadaşımdı okulda, hem de aynı zümredeydik... Gitmesi çok üzücü oldu benim için :( Yarın okula gelicek ilişiğini kesmeye. O arada vericem bu küçük, minik hediyemi...
Nurdan'ın eşinin adı Onur ve ikisi ortak olarak O_nur şeklinde kullanıyorlar isimlerini, ben de bu şekilde hazırladım ayracını. Bakalım beğenecek mi?


Bu arada 2 ayracı da sarı siyahtan yapmışım farkında olmadan. İkisini bi arada görmek İstanbulspor'u hatırlattı bana :))


Zil çaldı. Herkes Okula....



Yeni eğitim-öğretim yılı yarın başlıyor. 

Atam sen rahat uyu. 
Endişelenme, kaygılanma, üzülme...
Biz görev başındayız!
Senin yolunda, izinde, ışığında yürüyecek, soran, sorgulayan, hedefleri olan, ilimle, bilimle, fenle uğraşan, çağa ayak uyduran ve daima ileriyi hedefleyen gençler yetiştireceğiz.
Tüm öğretmen arkadaşlarıma ve öğrencilerime başarılar.



Biten bir puzzle daha...


Bu Puzzle'ı alalı çok olmuştu, alttaki meyveliyi yapıp mutfağıma asmıştım. Sonra da kelebekten yelkenliye başlamıştım. Tabi puzzle'ımı masada yaptığım için, masa lazım olduğunda kaldır, iş bitince tekrar koy masaya derken bi gün koymayı unuttum :)) Böylece gemi yapılmış gökyüzü henüz bitmemiş olarak kalmıştı puzzle'ım, ta ki 2 gün öncesine kadar. Aklıma geldi, hemen kaldırdığım yerden geri getirip tamamladım. Çok da güzel oldu...

Çerçeveletip asmanın vakti geldi...


15 Eylül 2012 Cumartesi

Öykü'den Sanatsal Çalışmaların Devamı !....

 Bu da herhalde Öykü'nün bir sanatsal çalışması olarak kabul edilebilir. Ama bu sefer elindekiler boya değil RUJUM!... Sadece 5 dakika olmuştu salondan gideli, her zamanki gibi odasında oyuncaklarıyla oynuyor diye düşündük, sonra baktık ki Öyküüü diye seslenince cevap vermiyo, bi iş karıştırdığı ortaya çıktı. Biz kalkalım bakalım demeye kalmadan kendisi geldi zaten salona... Hem de bu halde...

Kendisi yapmamış gibi şaşırmış bi de sıpam...


Eli, yüzü, üstü heryeri ruj, bi de yağlı yağlı duruyor. Pufffff


Şu haliyle bile peynir deyip poz verme derdinde!..


Bu da benim yatak odasındaki pikemin bi kısmı. Boydan boya çizmiş 4 yerini...Ellerini bastırmış...Hee bu arada bi de gardrop aynaları var ki ona hiç değinmiyorum bile.. Her yeri kıpkırmızı aynanın :))


Fotoğraflar çekildikten sonra, Öykü direk banyoya sokuldu, pike makineye atıldı. Durduk yere bi sürü iş çıktı yine :))

14 Eylül 2012 Cuma

Ateşle Oynayan Kız - film

Malum şimdi bu seriyi okuyorum, sırasıyla bi kitabını okuyup bitiriyorum, sonra hemen filmini izliyorum :) 2. kitabını bitireli bi kaç gün olmuştu filmini de bugün izledim. Yalnız ilk film olan Ejderha Dövmeli Kız'ın filmi Amerikan yapımıydı, bu İsveç yapımı. Karakterler farklı ve biraz garip geldi açıkçası. Çok donuk göründüler gözüme. Eşimle de hemfikiriz bu konuda. 3. sünü izleyeceğimiz zaman yine Amerikan yapıma döneriz herhalde :))


Yine aynı klişe sözlerimi söyliycem. Kitap daha etkileyici, ama kitapta okuduklarının üstüne filmi izlemek de fena değil. Bu filmi izlerken eşim bi kaç yerde şaşırdı bak bu da yazıyo mu kitapta, kitap bundan da bahsetmiş mi diyo. Hepsinin cevabı evetti. Hatta kitabın fazlası var eksiği yok...

Fotoğrafın sağındaki baş karakterlerden Mikael Blomkvist. Bu karakteri oynayan oyuncuyu hiç beğenmedim, yüzünde bile bi iticilik var sanki.

Soldaki karakter de Komiser Bublanski. ismini okumak çok hoşuma gitti. BUB LANS Kİ :))






Arı Kovanına Çomak Sokan Kız'da şimdi sıra... Önce kitabında sonra filminde:))

Keçeden Uğur Böcekli Magnetim :))

Dün keçelerim elime geçti , ben de bugün hemen çalışmalara başladım. Nasıl heveslendiysem artık :)

Uğur böceği şeklinde magnetim hazır. Buzdolabıma taktım bile :)) Sırada bi kaç hediye var şimdi:) Ne

demişler hediyenin büyüğü küçüğü olmaz, yamuğu, düzü olmazmış :))


13 Eylül 2012 Perşembe

Keçeden Kitap Ayracım...(İlk Deneme)


Baktım herkes keçeyle bi şeyler yapıyor, aaa dedim. Ben de yapayım, bi hobi olsun, değişiklik olsun:)) Kardeşime aldırdım keçeleri, bugün de hazır evdeyim, en çok kullandığım şey olan kitap ayracı yapayım dedim :)


İlk olarak düzenini böyle belirlemiştim, burda henüz harfleri yapıştırmadığımdan farklılıklar yapabilirim diye düşündüm, çünkü biraz boş geldi gözüme...




Sonra kenarlarını siyah iple süsledim, biraz da

değişiklik yapıp, silikon tabancayla böyle

yapıştırdım. Çok hoşuma gitti ama ya:))



Kitabımın arasındaki yerini de aldı hemen... Çok severek kullanacağım kesin :)



Bundan sonraki durağım da magnet... Bakalım becerebilecek miyim? Aman el emeği göz nuru beceremezsem ne olur:))

11 Eylül 2012 Salı

Ateşle Oynayan Kız - Stieg Larsson

Millenium serisinin 2. kitabını da dün bitirmiş bulunmaktayım. İyi ki okumaya başlamışım bu seriyi diyorum, gerçekten çok sürükleyici ve zevkle okunan kitaplar. Tek sorun işte kitapların kalınlığı , 600-800 sayfa arasında çünkü kitaplar. Kolum ağrıyor okurken :))

Akşama da filmini izliycem... Umarım biraz da olsa memnun kalırım filminden...

10 Eylül 2012 Pazartesi

Eminönü'nde bir pazar...

Uzun zamandır girip bi şeyler yazamadım bloga. Neden? Çünkü okul açıldı  ve yazacak konularım azaldı:)) Dün ne yapalım diye epeyi bi düşündükten sonra Eminönü'ne gitmeye karar verdik. Biraz gezinip, dönmekti amacımız.

İlk önce Kuş almak için çarşıya gittik. Ve cennet papağanı almayı düşünürken bi sultan papağanı almaya karar verdik. Kuşumuzun adı Romeo :)) Bir dahaki ay da Juliet'ine kavuşacak inşallah...

Sonrasında Mısır Çarşısı'nda biraz dolaştık , tabi ki Eminönü'nün vazgeçilmezi balık ekmek yedik (Ben diyette olduğum için sadece balık yedim ama olsun artık verdiğim 3 kiloya değer:)) Biraz da Kürkçü Han tarafında dolanıp geri döndük. Yeteri kadar yorulduk dolanmaktan... 


Gidiş dönüşte vapura binmek Öykü için çok zevkliydi.

Ama eve geldiğimizdeki halimiz berbattı. 9 30'ta kitap okurken uyuyakaldım :)) Ömer'im sağolsun Öykü'yle ilgilenip uyuttu da ben de dinlenebildim rahatça...

İşte ben...

Fotoğrafım
İstanbul, Türkiye
Benden merhaba.. 30 yaşlarında okumayı, gezmeyi, eğlenmeyi seven bir öğretmenim. Bir de 3,5 yaşında hayatımın Öykü'süne sahibim. Blogumda güzel vakit geçirmeniz dileğiyle...