28 Ocak 2013 Pazartesi

Dedemin İnsanları...

Çağan Irmak filmlerine, dizilerine bayılıyorum. Asmalı Konak, Çemberimde Gül Oya bayılarak izlediğim favori dizilerimden... Babam ve Oğlum, Issız Adam yine çok beğendiğim filmleri... Hal böyle olunca bugün de hazır boş boş oturuyorum ne izlesem diye düşünürken "Dedemin İnsanları" geldi aklıma. Geçen ay tv'de yayınlanmıştı da sabah erken kalktığım için azıcık ucundan bakabilmiştim. 

Film klişe bir Çağan Irmak filmi, başrol oyuncularından Çetin Tekindor, filmin yine Ege'de çekilmesi, bol bol Ege şivesinin kullanılması, yine 80 darbesinden bahsedilmesi, başrol olmasa da Hümeyra'nın da filmde oynaması... Hep bildiğimiz şeyler bunlar. Haa bu filmi kötü yapar mı kesinlikle hayır. Çok severek, yer yer ağlayarak izlediğim bir film oldu bu. 



Film İzmir'de geçiyor. Mehmet Bey ( Çetin Tekindor) çocukken mübadele sonucunda ailesiyle Yunanistan'ı bırakıp İzmir'e geliyor. Buraya yerleşip yaşamaya başlıyorlar. Sonra evleniyor, çocuğu, torunu oluyor. Artık kasabanın yerlisi oluyor ama yine de Yunanistan'dan göçtüğü için arada sataşmalar oluyor. Çocuklar arasında ise hala yerliler ve göç edenler arasında küçük kavgalar yaşanıyor. Mehmet'in torunu Ozan ise devamlı gavur değil Türk olduğunu ispat etme halinde...Filmin sonu biraz acıklı, burada bahsetmiyim kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyorum. 

    Yukarıda görünen sahne Mehmet'in ailesiyle beraber İzmir'e göç ettiği sahne... Gemiyle yolculuk ederlerken Mehmet'in kardeşi tifodan ölüyor ve diğer yolculara bulaşmasın diye bebeğin cesedini denize atıyorlar. Ahhh çok iç acıtıcı bir sahne...

Filmin bir yerinde göç edenlerle ilgili şöyle bir cümle var :  "orada Türk tohumu, burada Yunan gavuruyuz. " İnsanlar ne çileler çekmiş, yabancı bir ülkede olsan da dert, kendi topraklarına gelsen de hem etrafındakiler, hem doğup büyüdüğün yerlerin özlemi , hepsi ayrı dert...

Mehmet bir tuhafiye sahibidir. Ve öğlen vakti bir yere gittiğinde dükkanı kilitlemez. Bunun sebebini soran torununa "Gündüz vakti kilitlenmez dükkan, ayıp konu komşuya. Onlara güvenmiyorsun gibi olur..." diye bir cevap verir. Günümüzde aynı durumun yaşandığını düşünsenize bi, dışarı çıkıyorsun, döndüğünde herşey tam takır kuru bakır bulma ihtimalin çok yüksek  :(
                               
Bi de bağda evleri var, yazları okul kapanınca oraya gidiyorlar. Bir nevi yazlık niyetine. Orayı her yaz başında ilk açarken kilidi çevirdikleri anda kahkaha atıyorlar. Amaç tüm yaz boyunca neşenin, gülmenin evlerinden eksik olmaması.. Kendi evlerimize girerken yapmalı bunu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İşte ben...

Fotoğrafım
İstanbul, Türkiye
Benden merhaba.. 30 yaşlarında okumayı, gezmeyi, eğlenmeyi seven bir öğretmenim. Bir de 3,5 yaşında hayatımın Öykü'süne sahibim. Blogumda güzel vakit geçirmeniz dileğiyle...