18 Temmuz 2013 Perşembe

Acılarımızın Sonu (Benden)

     Lise yıllarında yazmıştım ben bu hikayeyi. Acaba ne duygular içindeydim :) Bugün elime geçince burada da paylaşmak istedim ... Özüne sadık kalarak birebir döktüm bilgisayara, hikaye içindeki bazı çelişkilerin bugün farkına vardım ama değiştirmek istemedim :) Kim için yazıldı peki bu hikaye derseniz, tüm içtenliğimle söylüyorum ki hiç kimse için...

ACILARIMIZIN SONU

     Her şey çok uzun bir zaman önce başladı. O gün onun afişlerini görmüştüm. Bizim üniversitenin şenliklerine konuk sanatçı olarak katılacaktı ve ben bunu öğrenince tekrar eski  günlere gittim. Onunla yaptığımız her şey çok güzeldi. Ama ayrılmak zorunda kalmıştık. Ayrıldıktan sonra ben okumak için başka bir şehre, o da öğrenimini tamamlamak için yurtdışına gitmişti. Benim başka bir şehre gitmemin sebebi onu ve onunla geçirdiğim anıları unutmaktı. Ama bu mümkün olmadı ve her geçen gün ona daha çok bağlandım...

     Şimdi ise yıllar sonra onu görebileceğim bir fırsat vardı elimde. Ancak ben şenliklere gitmemeye karar verdim. Çünkü onu görmeye dayanamazdım. Ancak arkadaşlarım o kadar ısrar ettiler ki gitmek zorunda kaldım. Onu yakından görebilmeyi çok istememe rağmen onun da beni görebilme ihtimali olduğu için en arkalarda oturdum. Ve nihayet gösterisi başlamıştı. Onu tekrar görebildiğim için o kadar mutlu ve aynı zamanda onunla konuşamadığım için o kadar üzgündüm ki... Bi ara arkalara doğru gelmeye başladı. Kalkıp gitmeyi düşündüm ama dikkat çekerim diye olduğum yerde kalakaldım. Bana doğru yaklaştıkça kalbim sıkışıyordu ve sonunda maalesef beni gördü. İkimizde hareket edemiyorduk. O uzun bir müddet hiç konuşmadan durdu. Sonra da beni selamladı ve ilerlemeye devam etti. Ben ise daha fazla dayanamadım ve kalkıp oradan ayrıldım. Yürüye yürüye arkadaşlarımla kaldığım eve geldim. Az önce yaşadıklarımı hemen günlüğüme döktüm. Günlüğüm benim sırdaşımdı, dostumdu, herşeyimdi. Onunla bugüne kadar yaptığımız her şeyi sadece günlüğüm biliyordu. Günlüğümü yazma işim bittikten sonra uzanıp onu düşünmeye başladım.

     Uzun bir müddet geçmiş  olacak ki kapının çalındığını duydum. Kızlar gelmiştir diye düşünüp kapıya yöneldim. Giderken de anahtarlarını kullanmadıkları için kızlara bağırıp çağırıyordum. Kapıyı açtığım anda karşımda onu gördüm.. Onu.. Evet o kapıdaydı... Beni görünce gülümseyerek 
"Girebilir miyim?" dedi. Ben de : 
"Tabi neden olmasın" diye cevap verdim ve odayı gösterdim. İkimizde konuşmuyorduk yada yıllar sonra konuşamıyorduk. Uzun bir sessizlikten sonra söze o "Nasılsın " diyerek başladı. Ben de "İyiyim ya sen" diye cevap verdim ve bu kısacık konuşmadan sonra çay yapma bahanesiyle mutfağa gittim. Peşimden arkadaşım da geldi. Ona ben gittikten sonra neler olduğunu sordum. Arkadaşım da :
     "Senden sonra yanımıza geldi ve seni sordu. Senin eski bir arkadaşın olduğunu söyledi. Biz de onu eve getirdik" diye cevap verdi. Çayı hazırladıktan sonra tekrar yanına gittim ve konuşmaya başladık. Laf lafı açıyordu ve muhabbetimiz git gide eskisi gibi tatlı ve neşeli olmaya başlıyordu. Benim okulumdan, onun çalışmalarından, hayatlarımızdan bahsederken sabah olmuştu ve biz yine zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştık. Bir ara :" Ben artık gideyim, öğleden sonra seninle tekrar görüşebilir miyiz?" dedi ben de hiç düşünmeden peki dedim ve gitti. Aslında neden görüşmeyi kabul ettiğimi hala bilmiyorum. Gidip biraz uyuyayım dedim fakat ne mümkün. Gözüme hiç mi hiç uyku girmiyordu. En sonunda kalkıp ılık bir duş aldım, kendime güzel bir kahvaltı hazırladım ve buluşma için hazırlanmaya başladım. Saatler geçmek bilmiyordu. Onu görebilmek için sabırsızlanıyordum. 

     En sonunda buluşma vaktimiz geldi ve o tekrar karşımdaydı. Gelip beni öptü. Kalbim hızlı hızlı çarpmaya başladı. Beraber gezdik, konuştuk. O kadar güzel vakit geçiriyorduk ki ikimizde mutluluktan uçuyorduk. O gün öğrendim ki bir hafta daha burada bulunacaktı ve biz o haftanın her gününde dışarı çıktık. 

     Gideceği gün onu uğurlamak için havaalanına gittim. Orada beni sevdiğini ve benden ayrılmak istemediğini söyledi. Benim de onunla gitmemi herşeyden çok istiyormuş. Ama ben bunu kabul etmedim nedenini bilmeksizin. Gözlerimin önünde uçağı havalanmıştı ve o sonsuzluğa uçuyordu. Herşeyim gitmişti onunla birlikte. Sanki benim yaşamımı da alıp götürmüştü. Üzgün bir şekilde eve döndüm. Tek isteğim yalnız kalmaktı onun anılarıyla birlikte. Ancak eve girdiğimde onu karşımda otururken buldum. Gitmemişti. Beni bırakamamıştı.
     "Seni tekrar kaybetmemek için canımı bile veririm. İşte buradayım ve seninleyim. Bundan sonra ölüme kadar ayrılmayalım. Çünkü bu ikimizin de sonu olur" dedi. Ben de gidip boynuna sarıldım ve birbirimizden bir daha ayrılmamak için söz verdik. 
     Bu olayın üstünden 8 yıl geçti ve biz o yaz evlendik. Bugüne kadar sevgimiz hiç eksilmedi ... Eksilmeyecek de...

2 yorum:

  1. Canım çok güzel bir yazı. Hiç haberim de olmadı böyle bir yazıdan. Bir kitap mi yazsan?
    Okadar okuduğun kitaplar var bir karma yapıp yada içindeki cevheri konuşturarak. Eminim bunu da en iyi şekilde yaparsın. Öptüm canım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayy canım benim, çakma kitap yaz diyorsun yani. Doğru mu anladım :) İltifatların için de teşekkür ederim bu arada...

      Sil

İşte ben...

Fotoğrafım
İstanbul, Türkiye
Benden merhaba.. 30 yaşlarında okumayı, gezmeyi, eğlenmeyi seven bir öğretmenim. Bir de 3,5 yaşında hayatımın Öykü'süne sahibim. Blogumda güzel vakit geçirmeniz dileğiyle...