Malum bu film vizyona gireli uzun zaman oldu, ilk zamanlar çok gitmek istemiştim, sonra yorumları okudukça vazgeçmiştim. Ama eşimle salı günü dışarı çıkma fırsatı bulunca sinemaya da gidelim dedik. Saat olarak bu film uygun olunca hiç gitmemektense buna gidelim bari dedim. 10 üzerinden kaç verirsiniz derseniz 5 veririm herhalde :)
Film kopyaymış filan beni ilgilendirmez, sanat eleştirmeni değilim ben. Filme giderim beğenerek izlerim yada beğenmeden... Beni ilgilendiren budur.
Aslında konu olarak güzel ama çok abartı sahnelerin olduğu bir filmdi. Özcan Deniz (Filmdeki adıyla İskender) bir marangoz, ama zannedersiniz ki Dünya Bankası'nın Ceo'su. Böyle bi havalar, bi saç düzeltmeler, sigara yakmalar... Fahriye Evcen'in(Leyla) resmen ağzının suyu akıyor bu tavırlara...
Dediğim gibi konusu güzel, İskender ve Leyla bir kaç rastlantı sonucu tanışıyorlar, Leyla hayran kalıyor İskender'e. Sonra evleniyorlar. Sonra da Leyla aldığı bir darbe yüzünden rahatsızlanıyor ve maalesef genç yaşında bunama hastalığına tutuluyor. Yavaş yavaş herşeyi unutmaya başlıyor...........
Filmin en güzel sahnesi babasının Leyla'yla konuştuğu sahneydi. Gitme kızım diyodu, gitme... Beni terketme, bizi bırakma. Bi anne olarak yüreğim dayanmadı bu sahneye...Bi de kar sahneleri çok güzeldi, insanın içini ısıtıyordu. Ama gerisi fasa fiso... Sinemada izlenmesine hiç gerekli olmayan bir film, ama evdeyseniz ve vaktiniz varsa hani şöyle bir göz atabilirsiniz ... Tabi ki BENCE :)
Bi de ben bu kızı pek beğenmiyordum Yaprak Dökümü'nde ama Veda dizisinde de burada da çok güzel buldum. Filmin genelinde makyajsız olmasına rağmen çok güzel görünüyordu...
Şu türk yapımı filmlere karşı müthiş önyargılıyım.Birkaçı hariç hepsi kopya ve basit.Dediğin gibi çoğu evde öylesine izlemelik.'En beğendiklerim Eşkiya ve Ağır Roman'dı üstüne de pek gelmedi gelemedi.Güzel kız gerçekten,oyunculuğu da iyi:)
YanıtlaSilAklıma şimdilik Babam ve Oğlum , Vizontele , Kabadayı gibi filmler geldi ama onların da hakkını yiyemem. Tabi Eşkiya'nın da yeri ayrı...
SilBabam ve Oğlum'u izleyemedim,çok acıklı:(Vizontele çok güzeldi,Gora'yı da sevmiştim bak:)
Silgora bence de güzeldi. Babam ve Oğlum2u her ne kadar acıklı olsa da izlemeni tavsiye ederim bak...Aklıma gelirse yazarım yine...
Silben hala izlemeyenlerdenim çok acıklıymış ya şu sıra zor zamanlar geçiriyorum ağlamaya bi başlarsam duramamaktan korkuyorum. biraz işlerim sakinleşirse evde daha çok zaman geçirmeye başlarsam ozaman duru bi zihinle izlerim. senle aynı şeyi düşünüyorum sinemada izlemeye değmez gibi geliyo bana da..
YanıtlaSilBen de filmde tek sahnede ağladım, o da aşk sahnesi değil, yukarıda da bahsettiğim gibi baba-kızın konuşma sahnesi. Allah esirgesin Öykü'm geldi aklıma... Allah'ım kimseye evlat acısı yaşatmasın...
SilAllah göstermesin hayattaki en zor şeydir herhalde
Silkesinlikle ve kesinlikle film hakkında aynı düşüncelere sahibim. hani leylanın iskender'i şantiyede gördüğü bir sahne de iskender'in bir yürüyüşü var; Bruce wills'in Armegedon filminde dünyayı kurtarmaya giderken ki yürüyüşünün aynı. :-))) ben filmin ilk yarısında çok güldüm. fahriye evcenin yerindeolsam asla bu rolü kabul etmezdim, rezil etmişler kızcağızı..
YanıtlaSilyalnız benim de tek beğendiğim sahne babanın hasta kızıyla konuşmasıydı. o sahnede epey ağladım. kız anneleri olarak hassasız demek ki babalar ve kızları sözkonusu olduğunda..
Bence de...Kimse dememiş mi montaj aşamasında bu sahneler kötü diye. Hiç dostları yokmuş bunların :)
SilAnne olunca ister istemez hassas oluyoruz herhalde...Allah evlatlarımızı bize bağışlasın...